Kasıtmak Ne Demek? Niyetin Gölgeleri, Umursamazlığın Çatlakları
Şöyle anlatayım: Bazı kelimeler var, duyar duymaz zihninizde bir sahne açılır. “Kasıtmak” da onlardan. Birileri bir şey söylüyor, diğeri “hı hı” deyip dalgın dalgın telefonuna bakıyor. O an, salondaki sessiz cızırtı işte bu kelimenin yankısıdır. Ben de bugün, arkadaş meclisinde lafa girer gibi, şu yarım ağız, biraz sitemli ama çok tanıdık fiilin peşine düşüyorum.
Kökenin İzinde: “Kasıt”tan “Kasıtmak”a
“Kasıt” dediğimiz şey, en kaba tarifiyle amaç, niyet, hatta kimi bağlamlarda kötü niyet. Arapça “ḳaṣd” kökünden gelen bu kelime, “hedefe yönelme, amaçlama” çizgisinde tarih boyu dolaşmış; bugün Türkçede hem günlük dilde hem de hukukta yerini koruyor. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Sözlüklerde “Kasıtmak”: Umursamaz Bir Kulak
“Kasıtmak” diye ayrı bir fiil var mı? Bazı çevrim içi sözlüklerde karşılığını “söylenen sözü anlamamak, aldırış etmemek” olarak buluyoruz. Yani biri konuşuyor, öteki duvarla muhatap—tam olarak bu. Bu kullanım standart sözlüklerin bir kısmında yer almasa da ağız/argoya yakın bir gölge anlam alanı oluşturuyor. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Karışıklık Alanı: Kaşıtmak ≠ Kasıtmak ≠ Kazıtmak
İşin ilginci, kulağa benzeyen üç kelimenin yolları sık sık karışıyor: “Kaşıtmak” (kaşıma işini başkasına yaptırmak), “kasıtmak” (aldırış etmemek) ve “kazıtmak” (kazıma işini yaptırmak). Sesler yakın, anlamlar ayrı dünyalar. Birini diğerinin yerine kullanınca cümle, bir anda berberde bıyık kazıtmaktan varoluşsal umursamazlığa savrulabiliyor. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Günümüzdeki Yansımalar: Dil, İlişki ve Mikro-Siyaset
Bir arkadaşınız uyarıyor: “Toplantı 10’da, geç kalma.” Siz “kasıtıp” mavi tik bırakıyorsunuz. Burada “kasıtmak” iletişimsel bir güç gösterisi hâline geliyor: “Seni duyuyorum ama önceliğim değil.” Dijital çağın “ghosting”, “seen at” ve “mavi tik diplomasisi” gibi pratikleri, bu fiilin gölgesinde filizleniyor. Niyet (kasıt) ile davranış (kasıtmak) arasındaki ince çizgi, ilişki ekonomisinin asıl para birimi.
Bir başka sahne: Ekip içi yazışmalarda kritik bir mesaj görmezden geliniyor. Buradaki “kasıtma” hali, kurum kültüründe görünmez bariyer üretir; işbirliği azalır, mikro çatışmalar artar. Yöneticinin “cevap kültürü” inşa etmesi, aslında “kasıtmayı” minimize eden bir süreç tasarımıdır.
Hukuktan Güncele: Niyetin Ağırlığı
Hukuk literatürü “kasıt” kavramını niyetin yönelimi ve sorumlulukla birlikte tartışır; yani neyi, neden yaptığınız önemlidir. Gündelik hayatta ise “kasıtmak” çoğu zaman niyeti açık etmeden “etkisizleştirme” taktiği gibi işler: Sesini kısmadan susturmanın, karşıyı yıldırmadan yıpratmanın bir yolu. Niyetin ağırlığı hukuktan kültüre sızıyor; biz de bunu gündelik dildeki küçük kelime oyunlarından okuyoruz. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
Psikoloji ve İletişimde “Seçici Sağırlık”
Kasıtmanın pratik karşılığı çoğu zaman “seçici dikkat/sağırlık”: Zihnin filtrelediği şey, çoğu zaman mesaj değil ilişkidir. “Seni duydum ama şimdilik yokum.” Bu, yargılamadan bakıldığında bir baş etme stratejisi; yargıyla bakıldığında ise bir saygı ihlali. İkisinin de doğru olduğu anlar var, mesele bağlam.
Beklenmedik Bağlantılar: UX, Yapay Zekâ ve Kent Yaşamı
– UX Tasarımı: Kullanıcı bildirimini defalarca erteleyen uygulama tasarımları, aslında kullanıcıyı “kasıtıyor.” Microcopy’lerde netlik ve geri bildirim döngüsü (acknowledgement) kurulduğunda, “aldırmama” duygusu çözülür.
– Yapay Zekâ ve Moderasyon: Platformların niyet tespiti (intent detection) çalışmaları, “kasıt” ile “kasıtmak” arasındaki farkı anlamak zorunda. Bir mesajı görmezden gelmek (kasıtmak) pasif olabilir; ama hedefli kötü niyet (kasıt) aktif sorumluluk doğurur. Bu ayrım, yapay zekâ destekli toksisite ölçümünde geleceğin en kritik nüanslarından biri olacak.
– Kent Sosyolojisi: Toplu taşımada sıramıza “kasıtan” birisi, aslında sadece bedeniyle değil niyetiyle de sırayı deliyor. Mikro ihlallerin toplamı, makro gerilimi büyütüyor; kent nezaketi böyle aşınıyor.
Gelecek Senaryoları: Kasıtmanın Azalıp Artacağı Yerler
1. Şeffaf Bildirim Çağı: Mesajlaşma uygulamaları, sadece “okundu” değil “anlaşıldı” türü geri bildirimler sunarsa kasıtma alanı daralacak; belirsizlik azalacak.
2. Odak Ekonomisi: Dikkat korumaya odaklı yeni nesil cihaz/uygulamalar, bildirim selini kesip kasıtmayı bilinçli bir mola olarak konumlayacak. “Cevap veremedim” değil, “bilinçli beklettim.”
3. Etik Tasarım: Niyet ve etkiyi birlikte ölçen politikalar (ör. işyeri iletişim SLA’leri), “aldırış etmeme”yi istisna, “karşılıklılık”ı norm yapacak.
Kısa Kılavuz: “Kasıtmayı” Nasıl Okur, Nasıl Azaltırız?
– Mesajın Kritikliğini Etiketle: “Acil/bugün/haftalık” gibi basit sınıflar, karşı tarafın dikkatiyle niyetini hizalar.
– Cevap Penceresi Tanımla: “Bu mesaja gün içinde dönerim.” Beklentiyi yönetmek, kasıtmayı pasif saldırganlığa dönüşmeden tutar.
– Sessiz Alanlar Yarat: Her şeyi duymaya çalışmak, hiçbir şeyi anlamamaktır. Kasıtmayı bilinçli molaya çevir.
– İlişkiyi Öncele: Metne değil bağa cevap ver. “Gördüm, sonra detaylı dönerim.” cümlesi, köprüleri ayakta tutar.
Son Söz: Küçük Bir Fiil, Büyük Bir Ayna
“Kasıtmak”, kulağa masum bir dalgınlık gibi gelse de ilişkilerimizdeki güç, dikkat ve niyet trafiğinin turnusol kâğıdı. Kimi zaman korunma, kimi zaman görmezden gelme; bazen strateji, bazen de kabalık. Kökeninde “kasıt/niyet”in gölgesi, sözlüklerde “aldırmama”nın yalın gerçeği var; birbirine karışan benzer seslerle beraber (kaşıtmak/kazıtmak) bizi ufak tefek komedilere de sürüklüyor. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Yorum Köşesi: Söz Sizin
Siz en çok nerede “kasıtıldınız” ya da birine bilerek “kasıttınız”? İş, aşk, aile, WhatsApp grubu… Hikâyeyi dökün; belki de niyetin dili üzerine yeni bir sözlük yazarız.
::contentReference[oaicite:5]{index=5}