Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Göz Bebeğinin Büyümesi Ne Anlama Gelir? Güç ilişkilerini, iktidarın doğasını ve bireyin toplumsal düzen içindeki konumunu sorgulayan bir siyaset bilimci olarak, bedensel tepkilerin politik anlamlarını incelemek her zaman ilgimi çekmiştir. Göz bebeğinin büyümesi — fizyolojik olarak ışığa, duygulara veya uyarılmaya verilen bir tepkidir. Ancak bu basit biyolojik olay, siyaset biliminin derin yapılarında sembolik bir metafora dönüşür. Çünkü bazen, göz bebeğinin genişlemesi, sadece ışığa değil, güce de verilen bir tepkidir. Bu yazıda, bu fizyolojik fenomeni iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık bağlamında analiz edeceğiz. İktidarın Gözünde: Genişleyen Bir Alan mı, Daralan Bir Vicdan mı? Bir liderin bakışları, bir…
Yorum BırakGüçlü Fikirler Blogu Yazılar
Görme Engelli Ne Demek? Siyaset, İktidar ve Görmenin Sınırları Üzerine Bir Analiz Giriş: Gücü Gören ve Görmeyen Toplumlar Üzerine Bir siyaset bilimci olarak, görme kavramını yalnızca fiziksel bir yeti olarak değil, toplumsal bir farkındalık biçimi olarak değerlendiririm. “Görme engelli ne demek?” sorusu, ilk bakışta bir tıbbi tanım gibi görünse de, derinlemesine düşünüldüğünde siyasal bir metafora dönüşür. Çünkü kimi toplumlarda insanlar gözleriyle değil, iktidarın çizdiği sınırlar içinde görür. Görme engeli, o zaman sadece bedensel bir durum değil, sistemin bireye dayattığı bilinçsel bir kısıtlamadır. İktidarın Gözleri: Kimin Görmesine İzin Verilir? Siyaset bilimi açısından bakıldığında, görme her zaman bir iktidar meselesidir. Toplumu yöneten…
Yorum BırakGönye Nasıl Bir Şey? Gücün, Düzenin ve Vatandaşlığın Açısını Ölçmek Bir siyaset bilimci olarak güç ilişkilerini incelerken, çoğu zaman aklıma şu soru gelir: “Toplumda kimin eli gönye tutuyor?” Gönye, basit bir ölçüm aleti gibi görünür ama aslında düzenin sembolüdür. Açılar arasındaki mesafeyi belirler, sapmayı düzeltir, biçimsizi biçimlendirir. Tıpkı modern devletin, bireyleri belirli normlara göre hizaya getirmesi gibi. Bu yazı, bir marangozun değil, bir siyaset bilimcinin gözünden “gönye”yi anlamaya çalışacak. İktidarın Gönye Hali Devlet, tıpkı bir gönye gibi, düzeni sağlama ve ölçüyü koruma iddiasındadır. Ancak bu ölçü kimin ölçüsüdür? İktidar denilen yapı, toplumsal ilişkilerdeki eğriliği düzeltmek bahanesiyle kendi doğrusunu dayatır. Michel…
Yorum BırakKelimenin Ateşiyle: Grizu Patlaması Fiziksel mi, Kimyasal mı? Giriş: Sözcüklerin Kıvılcımı Edebiyat, çoğu zaman görünmeyeni anlatma sanatıdır. Bir şairin dizelerinde bir evrenin patlayışı, bir romancının cümlesinde insanın iç yangını saklıdır. Grizu patlaması da böylesi bir metafordur: Yeraltının karanlığında sıkışmış gazın bir anda alev alması, insanın kendi iç basıncına benzer. Sorunun bilimsel hali basittir — “Grizu patlaması fiziksel mi, kimyasal mı?” — ancak bu sorunun yankısı, yalnızca laboratuvar tüplerinde değil, insan ruhunun derin dehlizlerinde de çınlar. Grizu: Yeraltının Soluğu Grizu, kömür ocaklarının sessiz tehlikesidir; metan gazının havayla karışıp patlamasıyla doğar. Bilimsel açıdan, bu bir kimyasal tepkimedir. Metan (CH₄) ile oksijen (O₂)…
Yorum BırakHarbiye Açık Hava Konserleri Nerede? “Yerin” Ötesinde, İstanbul’un Kültür Politikasıyla Yüzleşme Peşin söyleyeyim: “Harbiye Açık Hava konserleri nerede?” sorusu yalnızca bir adres meselesi değil; İstanbul’da kültür-sanatın kim için, nasıl ve hangi bedelle üretildiğini gösteren çıplak bir turnusol. Evet, konserler Şişli/Harbiye’de, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda—şehrin tam kalbinde. Ama kalp herkese kan pompalıyor mu, yoksa belirli bir çevreye mi? Bu yazı, mekânın kendisini değil, mekânın etrafında örülen görünmez duvarları tartışmaya açıyor. “Harbiye Açık Hava nerede?”: Sadece Adres Değil, Deneyimin Coğrafyası Şehrin merkezi olmak, tek başına kapsayıcılık demek değil. Harbiye’nin “kolay ulaşılır” etiketi; Nişantaşı-Taksim aksına yakın konumu ve toplu taşıma seçenekleri sayesinde doğru…
Yorum BırakGöğün Ne Anlama Gelir? – İnsanlığın Sonsuzluğa Dair Kadim Sorgusu Göğün Kavramsal Derinliği Göğün anlamı, yalnızca bir kelimenin sözlük tanımıyla sınırlı değildir; o, insanlığın varoluşla kurduğu ilişkinin en eski metaforlarından biridir. “Gök” ya da “göğün” sözcüğü, Türkçenin köklü tarihine bakıldığında hem somut bir mekânı hem de soyut bir anlam evrenini temsil eder. Bir yandan başımızın üzerindeki maviliği, yıldızları ve sonsuz boşluğu anlatırken, diğer yandan insan bilincinde yükseklik, yücelik ve kutsallık duygularını çağrıştırır. Türkçede “gök” kelimesi, Orhun Yazıtları’ndan itibaren “Tengri” yani Tanrı ile özdeş bir anlam alanına sahiptir. Bu bağlamda “göğün” kelimesi, sadece fiziksel bir varlığı değil, aynı zamanda Tanrı’nın mekânını,…
Yorum BırakGloballeşen Dünyada Ne Demek? Siyaset Bilimsel Bir Analiz Toplumsal düzenin en çarpıcı yönlerinden biri, güç ilişkilerinin zaman ve mekân sınırlarını aşarak kendini yeniden üretmesidir. Bir siyaset bilimci gözüyle bakıldığında “globalleşen dünya”, yalnızca ekonomik ve teknolojik bir olgu değil; aynı zamanda iktidarın yeni biçimlerde kurulduğu, ideolojilerin görünmez bağlarla toplumu şekillendirdiği ve vatandaşlık tanımının yeniden sorgulandığı bir alan olarak öne çıkar. Peki, globalleşen dünyada ne demek? Bu soru, sadece kavramsal bir merak değil, aynı zamanda geleceğin toplumsal düzenini anlamak için kritik bir başlangıç noktasıdır. — Globalleşme ve İktidar İlişkileri Globalleşme süreci, devletlerin tek başına belirleyici olmadığı; çok uluslu şirketlerin, uluslararası kurumların ve…
Yorum BırakMahzur Olmak Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Bazı kelimeler vardır; sadece anlamlarıyla değil, taşıdıkları kültürel yükle de dikkat çekerler. “Mahzur olmak” da bu kelimelerden biri. Kulağa eski bir zarafetle çalınır ama hâlâ günlük dilin içinde, kimi zaman tereddüt, kimi zaman saygı, bazen de çekingenlik anlamında yaşar. Bu yazıda, “mahzur olmak” kavramını hem bireysel hem toplumsal düzeyde; hem yerel hem de küresel bakış açılarıyla birlikte inceleyelim. “Mahzur Olmak” Nedir? Kavramın Dilsel ve Kültürel Kökleri “Mahzur” kelimesi Arapça kökenlidir ve “engel”, “sakınca” ya da “uygunsuzluk” anlamlarına gelir. “Mahzur olmak” ise bir şeyin yapılmasında engel veya sakınca bulunması durumunu anlatır.…
Yorum BırakGerede – İstanbul Arası Ne Kadar? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Bakış Günümüzde, toplumsal yapılar, iktidar ilişkileri ve güç odakları arasında kurduğumuz bağlar, her anlamda kararlarımızı şekillendirir. Gerede ile İstanbul arasındaki mesafe, yalnızca fiziksel bir uzaklık olmanın ötesine geçer. Bu mesafe, siyasal bağlamda, ekonomik çıkarlar, toplumsal yapı ve farklı ideolojik bakış açılarıyla yeniden şekillenir. Bir siyaset bilimci olarak, güç ilişkilerinin ve toplumsal düzenin, bir bölgeden diğerine ulaşımda nasıl etki yaratacağını düşünmek önemli bir analiz alanıdır. Peki, Gerede ile İstanbul arasındaki mesafe, toplumsal yapıyı, ideolojik yapıları ve vatandaşlık ilişkilerini nasıl etkiler? Erkeklerin stratejik ve güç odaklı bakış açıları ile kadınların demokratik katılım…
Yorum BırakAdıyaman Gerger Neyi Meşhur? Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme Bir ekonomist olarak, sınırlı kaynaklar ve bunların nasıl dağıtılacağı üzerine düşünmek, günlük hayatın her alanında karşılaşılan bir sorudur. Seçimler ve bu seçimlerin sonuçları, toplumların ekonomik yapısını şekillendirirken, aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesini ve toplumsal refahı doğrudan etkiler. Bu bağlamda, bir bölgenin ekonomik kalkınması ve neyin “meşhur” olduğuna dair yapılan tartışmalar, sadece yerel tüketici tercihlerinden değil, aynı zamanda küresel piyasa dinamiklerinden de etkilenir. Adıyaman’ın Gerger ilçesi, küçük bir yerleşim yeri olmasına rağmen, ekonomik açıdan ilginç bir örnek sunar. Peki, Adıyaman Gerger neyi meşhur? Bu soruya ekonomik bir açıdan bakıldığında, bölgenin doğal kaynakları, tarımsal…
8 Yorum